Ana Sayfa | Dergi Hakkında | Yayın Kurulu | Telif Hakkı Devir Formu | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | Etik Politikalar | İletişim  
2009, Cilt 39, Sayı 1-2, Sayfa(lar) 012-015
[ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
KLİNİK ÖRNEKLERDEN İZOLE EDİLEN STAFİLOKOK SUŞLARININ MAKROLİD VE LİNKOZAMİD DİRENÇ FENOTİPLERİ
Nevriye GÖNÜLLÜ, Ali Rıza KARAKÖSE, Fadimana ÇATAL, Ömer KÜÇÜKBASMACI, Serdar ALTINKUM, Müzeyyen Mamal TORUN
İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, İstanbul
Anahtar Kelimeler: Makrolid, linkozamid, direnç fenotipi, stafilokoklar
Özet
Bu çalışmada çeşitli klinik örneklerden izole edilen stafilokok suşlarının makrolid ve linkozamid direnç fenotip insidansı araştırılması amaçlanmıştır. Ocak 2006 ve Mart 2007 tarihleri arasında, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı'nda, yatan ve ayaktan hasta örneklerinden izole edilen stafilokok suşlarının makrolid ve linkozamid direnç fenotipleri araştırılmıştır. Staphylococcus aureus suşlarında, konstitütif direnç insidansı (%23) özellikle MRSA'lar arasında (%47.6) yüksek bulunmuştur. İndüklenebilir direnç fenotipini (%11.9), sırasıyla efl uks pompası %6) ve L fenotipi (%3) takip etmiştir. Koagülaz negatif stafilokok (KNS) suşlarında ise, konstitütif fenotip en sık (%26.3), bunu pompa fenotipi (%17.4), indüklenebilir klindamisin direnci (%11.4) ve L fenotipi (%5.4) takip etmiştir.

Hem S.aureus, hem KNS suşlarında konstitütif fenotip, indüklenebilir fenotipe göre daha sık bulunmuştur (sırasıyla %23 ve %26.3'e karşı %1.9 ve %11.4). Pompa aracılı direnç, KNS suşlarında (%17.4), S.aureus suşlarına (%6) göre, daha sık bulunmuştur. Hastanemizde stafilokok suşlarında MLSB direnci yüksek oranda tespit edilmiştir. Yapısal makrolid direnci en sık olmasına rağmen, indüklenebilir makrolid direnci de önemli bir oranda tespit edilmiştir. Sonuç olarak, D testin rutin antibiyogramda uygulanması gerektiği ve indüklenebilir makrolid direnci tespit edilen vakalarda, klindamisin önerilmemesi gerektiği sonucuna varılmıştır.

  • Başa Dön
  • Özet
  • [ Başa Dön ] [ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
    Ana Sayfa | Dergi Hakkında | Yayın Kurulu | Telif Hakkı Devir Formu | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | Etik Politikalar | İletişim