Ana Sayfa | Dergi Hakkında | Yayın Kurulu | Telif Hakkı Devir Formu | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | Etik Politikalar | İletişim  
2013, Cilt 43, Sayı 4, Sayfa(lar) 119-129
[ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
Günümüzde Helicobacter pylori'nin İnsan Sağlığındaki Yeri; Zarar/Yarar Terazisinin Neresinde Duruyor?
Reyhan ÇALIŞKAN, Bekir KOCAZEYBEK
İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, İstanbul
Anahtar Kelimeler: Helicobacter pylori, gastrik kanser, astım, hijyen hipotezi
Özet
Helicobacter pylori enfekte bireylerde asemptomatik enfeksiyon, gastrit, ülser, gastrik kansere neden olabilmektedir ve IARC tarafından Tip1 karsinojen olarak sınıflandırılmıştır. Gastrik kanser gelişiminde bakteriyel faktörler, konağa ait faktörler ve çevresel faktörler birlikte rol almaktadır. H. pylori'ye karşı oluşan immün yanıtta Treg yanıtı özellikle asemptomatik hastalarda gözlenirken, dominant Th1 yanıtı gelişmesi konağın yatkınlığıyla gastrik kansere zemin hazırlamaktadır. Günümüzde iyileşen yaşam şartları, enfeksiyonlara karşı aşılama politikaları ve kalabalık yaşamdan uzaklaşmayla atopik hastalıkların/astımın arttığı dikkati çekmektedir. Enfeksiyonlar ve atopik hastalıklar (özellikle astım) arasındaki ters ilişkinin vurgulandığı “Hijyen Hipotezi”ne göre; yaşamın erken döneminde enfeksiyon etkenleriyle karşılaşılmadığından Treg yanıtının gelişmemesi immüntoleransa engel olmakta ve Th2 yanıtının baskınlığıyla allerjik hastalıklar oluşmaktadır. H. pylori'nin gastrik kanserle ilişkisi pek çok çalışmayla ispatlanmışken, son yıllarda H. pylori'nin allerjik hastalıklardan korunma sağladığı yönünde yapılan çalışmalarda, enfekte bireylerde Treg artışının astımdan korunmada rol aldığı bildirilmektedir. Bu derlemede; H. pylori'nin gastrik kansere neden olması ve günümüzde günlük yaşamı etkileyen allerjik hastalıklardan/astımdan korunmada rol almasıyla iki farklı yönü tartışılmaktadır. Gastrik kanser yönünde pekçok çalışma mevcutken, allerjik hastalıklardan korunma yönünde daha pekçok çalışmanın yapılması gerektiği, ancak bu çalışmalar sonucunda “H. pylori'nin yararlı yönü de olan bir ajan mı?” sorusuna yanıt bulunabileceği açıktır. Önümüzdeki günlerin “H. pylori'nin bilinen zararlı yönünün yanında yararlı yönünden de faydalanılan bir ajan mı?” sorusuna çok ciddi olarak yanıtın arandığı günler olacağı düşüncesindeyiz.
  • Başa Dön
  • Özet
  • [ Başa Dön ] [ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
    Ana Sayfa | Dergi Hakkında | Yayın Kurulu | Telif Hakkı Devir Formu | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | Etik Politikalar | İletişim