Ana Sayfa | Dergi Hakkında | Yayın Kurulu | Telif Hakkı Devir Formu | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | Etik Politikalar | İletişim  
2018, Cilt 48, Sayı 1, Sayfa(lar) 052-059
[ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
Doğu Anadolu Bölgesinde Şarbon Etkeni ve Seroprevalansının Araştırılması
Çiğdem Eda BALKAN1, Selahattin ÇELEBİ2
1Kafkas Üniversitesi Tıp Fakültesi, Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, Kars
2Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi, Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, Erzurum
Anahtar Kelimeler: Bacillus anthracis, seroprevalans, protektif antijen
Özet
Amaç: Şarbon; Bacillus anthracis endosporlarının vücuda deri, solunum ya da gastrointestinal yolla girmesiyle oluşan özellikle otçul hayvanların içinde bulunduğu bir grupla yayılan, ölümcül bakteriyel bir zoonozdur. Bacillus anthracis’in temel virulans faktörlerinden biri toksinleridir. Bunlar protektif antijen (PA), ödem faktör ve letal faktördür. Protektif antijen özellikle diğer iki toksinin hücre içine girmesinden sorumludur. Biz de çalışmamızda, yöremizdeki prevalansı saptamak amacıyla bölgemiz hastanelerine başvuran kişilerden şarbon şüpheli görülen hastaların kanlarında protektif antijen saptanmasını amaçladık.

Gereç ve Yöntem: Çalışmamızda, protektif antijen IgG antikoru varlığının saptanması amacıyla ELISA (Enzyme Linked Immünosorbent Assay, Biosource, ABD) yöntemi kullanılmıştır.

Bulgular: Atatürk Üniversitesi Yakutiye Araştırma Hastanesi ve Erzurum Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne gelen şarbon şüpheli 47 hastadan alınan örneklerin 35’inde B. anthracis PA IgG pozitif bulundu. Pozitif sonuçlu 35 hastanın 6’sı kadın (%17.1), 29’u (%82.8) erkek hastalardan oluşmaktadır. Otuz beş hastanın 27’si (%77.1) hayvancılıkla uğraşırken, 8’inin (%22.8) hayvancılıkla uğraşmayan hayvan etiyle temas öyküsü bulunan kişiler olduğu görülmüştür.

Sonuç: Klinik bulguları şarbonu gösteren fakat kanlarında protektif antijen IgG’leri bulunamayan kişilerin negatif çıkan sonuçlarını, hastaların hastanemize başvurmadan önce çeşitli sağlık kuruluşlarında tedavi almalarına, Doğu Anadolu gibi kırsal bölgelerde antibiyotiklerin her hastalığı tedavi eder düşüncesiyle rastgele alınmasıyla bakterinin toksin oluşturma yeteneğinin kırılmasına ya da örneklerin alındığı sırada henüz kanda dolaşan PA varlığının saptanamayacak düzeyde az olmasına bağlamaktayız.

  • Başa Dön
  • Özet
  • [ Başa Dön ] [ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
    Ana Sayfa | Dergi Hakkında | Yayın Kurulu | Telif Hakkı Devir Formu | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | Etik Politikalar | İletişim