Amaç: Stenotrophomonas maltophilia, özellikle immün sistemi baskılanmış ve uzun süre hastanede yatan hastalarda önemli bir fırsatçı patojendir. Çeşitli antibiyotiklere ve kemoterapötik ajanlara karşı yaygın direnci nedeniyle, S. maltophilia enfeksiyonlarının tedavisi zordur. Bu çalışmada bir üçüncü basamak üniversite hastanesinde S. maltophilia izolatlarının antibiyotik direnç oranları ve risk faktörlerinin araştırılması amaçlanmıştır.

Yöntem: Ocak 2013 ile Aralık 2023 tarihleri arasında çeşitli klinik örneklerden izole edilen toplam 1784 S. maltophilia izolatı çalışmaya dahil edilmiştir. Bakteri identifikasyonu ve antibiyotik duyarlılık testleri konvansiyonel yöntemlerle birlikte otomatize sistemlerde (Microscan Beckman, Coulter, ABD ve VİTEK 2 BioMerieux, Fransa) çalışılmıştır. İzolatların direnç oranları ve hasta verileri retrospektif olarak taranmıştır.

Bulgular: S. maltophilia izolatlarının %13’ü poliklinik, % 87’si yatan hastalara ait örneklerden izole edilmiştir. Yatan hastalara ait izolatların %29.7’sinin erişkin yoğun bakım ünitesinden olduğu gözlenmiştir. Bunu sırası ile dahili servisler (%20.3) hematoloji-onkoloji servisi (%14.6), cerrahi servisler (%8.6) ile yenidoğan yoğun bakım ünitesi (%8.4) takip etmiştir. İzolatlar en fazla solunum yolu örneklerinden (%50.5) elde edilmiştir. Antibiyotik direnç oranları trimetoprim-sülfametoksazol (TMP-SXT) için %2.1 ve levofloksasin için %5.1 olarak tespit edilmiştir.

Sonuç: Yoğun bakım ünitesinde yatış ve immünsupresyon S. maltophilia enfeksiyonları için önemli risk faktörlerini oluşturmaktadır. Kısıtlı antibiyotik tedavi seçeneğine sahip olan S. maltophilia enfeksiyonlarının tedavisinde hala etkin olan TMP-SXT ve levofloksasine karşı direnç gelişiminin önlenmesi için antibiyotik duyarlılık testi sonucuna göre tedaviye başlanması uygun olacaktır.